Şeker Kamışı

ŞEKER KAMIŞI

Takım: Glumiflorales (Glumlu çiçekliler)

Familya: Poaceae / Gramineae (Buğdaygiller)

Cins: Saccharum

Tür: S. officinarum L. (n:40, n:63)

Orijini Doğu Hindistan ve Yeni Gine bölgeleri olduğu ileri sürülmektedir.

Kültür formları, yabani formların mutasyona uğramasıyla türemiştir.

Şeker üretiminin ana kaynaklarından biridir.

Birim alandan kaldırılan şeker miktarı şeker pancarından daha yüksektir.

Faydalanma Yönleri

Şeker üretiminin kaynağını oluşturur.

Bagas yakacak maddesi olarak değerlendirilir. (Fabrikaya sevk edilen işlenebilir kamış, fabrikada işlendikten ve içindeki şekerli usarenin büyük bir kısmı alındıktan sonra çok ince birimlere parçalanmış bir artık olarak fabrika dışına atılır. Şeker kamışının bu fabrika artığına bagas adı verilir.(2))

Bagas tarımda ağır toprakların fiziksel özelliklerini iyileştirmek amacı ile de kullanılmaktadır. (2)

Bagas % 50’den fazla selüloz taşıması nedeni ile kağıt sanayinin önemli bir hammaddesidir. (2)

Kamıştan alınan usarenin arıtılması sırasında fitrelerden ayrılan çamura şlam çamuru (fabrika çamuru/filtrepres çamuru) denir. Şlam çamurundan, Portland çimentosu da yapılabilmekle beraber, bu artıktan en iyi yararlanma yolu gübre olarak kullanılmasıdır. (2)

Genç yapraklar, hayvan yemi olarak değerlendirilir.

Genç yapraklar yakıt, malç ve kağıt yapımında kullanılır.

Melas alkol sanayi için hammadde olarak kullanılır.(1) Şekerkamışı fabrikasyonunun ikinci yan ürününe melas denir. Hayvan beslemede ve gübre yapımında kullanılır. (2)

BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ

Çok yıllık bir bitkidir.

Tropik bölgelerde yılın her mevsiminde, subtropik bölgelerde ise yazlık yetiştirilir.

Kök

Tipik saçak köklü bir bitkidir. (2)

Toprağa üretim için dikilen kamış çelikleri üzerindeki gözler çimlenerek sürgünleri meydana getirmektedir.

Toprak yüzeyinin altında gelişen sürgünlerde (rizomlarda) boğum ve boğum araları meydana gelmektedir.

Daha sonra bu sürgünlerden meydana gelen kökler gelişerek ilk köklerin yerini alır ve toprağın 30 cm derinliğine inerek yayılırlar.

Toprak üzerindeki ilk boğumlardan, bitkinin yatmasını önleyen destek kökler çıkar.(2)

Sap

Boğum ve boğum aralarından meydana gelir. İçerdiği şeker özsuyu nedeniyle bitkinin hasat edilen kısmını oluşturur.

Toprak altındaki ve sapın alt bölümlerinde boğum araları kısa, sonraki boğum araları daha uzun olur ve büyüme noktasına doğru tekrar kısalır.

Boğum arası 5-25 cm arasında değişir.

Boğum sayısı yaklaşık 50 kadardır.

Sap uzunluğu boğum sayısı ve boğumarası uzunluğuna bağlı olarak değişir ve 6 metreye kadar ulaşır.

Sap kalınlığı 6 cm’dir.

Sap üzerindeki boğumlarda yan sürgünlerin gelişeceği tomurcuklar vardır ve bitkinin çoğaltılması, bu tomurcukları içeren sap parçaların dikilmesi ile yapılır.

Yan tomurcukların hemen altında, yaprak kınının sapa bağlandığı yaprak izi, bunun altında da mum şeridi bulunur.

Mum şeridi değişik genişlikte olup, sapın mumsu madde ile kaplanmasını sağlar.

Her boğumun hemen üzerinde sapı 1,2,3 sıra halinde çevrelenmiş ve kök taslakları olarak adlandırılan noktalar görülür.

Sapın ucunda, büyümeyi sağlayan bir tepe tomurcuğu veya büyütken koni vardır.

Sap tepeye doğru incelir ve yapraklar tarafından örtülmüş olan boğumlar bu kısımda birbirine çok yakındır.

Sap şekli dairesel veya oval olabilir ve boğum araları şekil, renk ve yapı bakımından önemli farklılıklar gösterir.

Yaprak

Mısır yaprağına benzer uzun ve dardır.

Boğumlara bağlı ve biri diğerinin karşıt yönünde olmak üzere, sap üzerinde sıralar halinde belirir ve yelpazeye benzer bir şekil meydana getirir.

Yaprağın, sapı çepeçevre saran alt parçasına kın, kının üstünde kalan geniş bölümüne ise yaprak ayası adı verilir.

Uzunluğu 60-150 cm, genişliği 2.5-10 cm arasında değişir.

Yaprak kınının uzunluğu 30 cm dir.

Yaprak kını ile ayası arasında sert deri yapısında kısa bir kısım (ligula) bulunur.

Yaprak kenarları testere ağzı gibi dişli olup, yaprak kını genellikle tüylüdür.

Yapraklar tabandan bir noktaya kadar genişler ve bu noktadan sonra uca doğru daralır.

Yaprak kını yeşil, yaprak ayası ise varyete ve beslenme şartlarına bağlı olmak üzere sarı yeşilden koyu yeşile kadar değişiklik gösterir.

Yaprak ayasında çok sayıda stoma vardır ve yaprağın alt yüzeyindeki stoma sayısı, üst yüzeyin yaklaşık 2 katıdır.

Çiçek

Sapın ucundan çıkan salkım şeklindedir.

60 cm ye kadar uzayabilmekte ve çok dallanmaktadır.

Başakçıklar biri saplı diğeri sapsız olmak üzere ikili olara bulunur.

Yaklaşık 3 mm uzunluğunda olan başakçıklar, başakçık boyunun iki katından daha uzun, beyaz ipeksi tüylerle bir yüzük gibi çevrelenmiştir.

Saplı ve sapsız başakçıkların her ikisi de iki çiçekçiğe sahiptir.

Alttaki çiçekçik kısırdır.

Üstteki ise, iki bölmeli, iri, erik kırmızısı renginde tüylü stigması olan bir dişi organ ve üç tane iri, kolay görülebilen, eflatun renkli anterleri ile bir tam çiçektir.

Kısa gün bitkisidir. Çiçekler gece boyu ve sabahın erken saatlerinde açılır.

Stigmalar anterlerden yaklaşık 3 saat önce olgunlaşır.

Polenler döküldükten sonra sadece birkaç saat canlı kalır ve anterler olgunlaşmalarından hemen sonra flamentlerden düşerler.

Bazı çeşitler hiç çiçek açmazlar. Besin tüketimi ve sap uzamasının durdurması bakımından çiçeklenme fazla istenmeyen bir özelliktir ve bazen kamışların tepesi alınır.

Tohum

Yumurta biçiminde, sarımtırak kahverengi ve nadiren 1 mm’den daha uzundur.

Tohumlar canlılıklarını çabuk kaybederler, fakat kuru olarak donduruldukları takdirde, uzun süre canlı kalabilirler.

Zaten şekerkamışı çelik ve rizomlarla çoğaltılır.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu